4 Nisan 2011 Pazartesi

Hey, biraz daha oturmaz mısın?

Başlamadan tedirgin olmak ne saçma.
Satırlarıma hükmedememekten dolayı duyulan endişe. Acaba parmaklarımı tamamen özgür bıraksam, sonuçlarını okumaya cesaretim olur mu? Yoksa tedbiri elden bırakmadan yalnızca okuyunca duymaya katlanabileceklerimden mi oluşmalı..cümlelerim?

(Beynime bağlı elektrotlar yardımı ile düşüncelerimin kelimelere dökülmesini istiyorum bazen)

Midemdeki krampların beyin damarlarıma ulaştığını hissediyorum. Yavaştan yukarı düşen dairesel hareketler ile. Tamamen yerçekimine aykırı.

"Evet, gözlerimi kapadığım vakit seni görmüyorum. O'nu da görmüyorum. Sanırım gördüğüm çiçek de tanıdık değil, kediler de, renkler de. Hiçbiri.
Kendimden olmadığım kadar emin olarak yürüyorum. Sanki yıllarımı verdiğim sokaklarda, ezbere bildiklerimle yürür gibi. Terliklerim var, hava ıslak.
Üstümdeki elbise çok zaman öncelerden kalan, eskimemiş ama unutulmuşlardan. Dolap köşelerinde gününü bekleyenlerden. Renkler biraz solmuş, ama görevinin başında.
Saçlarım hepsinden tuhaf. Hiç bu kadar uzun olmadılar ki? İzin veremedim uzamalarına. Bu sefer farkına varmadan bu hale gelmişler işte. İnandıklarım, önemsediklerim ve hatta savunduklarım çantamda değil. Dahası çantam da yok zaten. Ellerim ceplerimde, cebimde parmaklarımın ucuyla dokunarak hissettiğim birkaç adet fıstık ve ceviz var yalnızca. Aklımın derinliklerinde olup bitenlere akıl erdirmeye çalışırken, bir yandan inkar etmiyorum hiçbir şeyi. Ellerim soğuk da değil, titremiyorlar da. Yutkunduğum vakit hali hazırda yeni biten bir kadehin son damlası akıyor boğazımdan. Kaliteli bir viski gibi yakmadan ama hissettirerek kayıp gidiyor. Tanımak için dilimi ağzımın içinde gezdiriyorum bir damlasının yarısına bile ulaşsam, dilim tanır diye düşünüyorum. Lakin cevap yok.
Güneşin bu denli yakmadan sadece ısıtarak rahatlatmaya çalışmasına saygım sonsuz, cevapsız kalan herşeye olduğu gibi, ona da çok güveniyorum."



b'0404

2 yorum:

  1. merhaba,

    bloguna gelince hissettiğim evet o "ılık"lığı seviyorum. şimdiki gibi sabah sabah veya ne bileyim akşam veya gece... böyle güzel bir şeyler işte:)

    YanıtlaSil
  2. sesini duyurabilmenin dayanılmaz hafifliği buna diyorlar galiba :) mutlu oldum günün bu erken saatinde. sabah kahvemi sana armağan ediyorum o halde sevgili aglea!

    YanıtlaSil