16 Şubat 2012 Perşembe

Konuş Onlarla

Hiçbirimiz istemedik.
Birer köşeye sinmiş, sabırla sabırsızlığı sınanan bir avuç insan yavrusu. Yutkunmaktan korkup, koca lokmalara tükürük yetiştirmeye çalışan sahipsiz ruh(lar).
Kervan bu. Bizim mahalle. Bizim dernek.
Herkes eşit.
Herkes sen ben gibi kokar orada. Kimsenin kimseden bir gram farkı yoktur. Baktıklarımız görünür hepimize eş seviyede. Varsa var olur, yoksa yok.
Gri sevilmez örneğin. Denge bozar. Çünkü denge, vücuttur bizde. Elin ayağın bedenin kalbine denktir ki, anlaşılsın. Bizde yük, eşit dağılır bedene.
Sanrılarımız çoktur. Denemelerimiz sınırsız.
Sessizliklerimiz ise, baştan aşağı senfoni.

Olduğumuz gibi olduk, korktular.
Olmak istediğimiz gibi olduk, dışladılar.
Yalnızca "olduk", yetmedik bu evrenin beklentilerine.
Kah kaşın, kah gözün, bazen yetmese de boyun, uzanan kollarına baktılar, geçtiler karşına bir de laf ettiler. Hepsi yetmezmiş gibi.
Herşey çözülmüş, gözler aydınlanmış gibi.
Son madde senmişsin gibi, dikildiler önümüze, sonra üstümüze.
Sevişlerimize göz diktiler,
Sevişemediklerimize birer kılıf.. 

Öyle yeni ki zaman bizde.
Kimsenin görmedikleri var, divan altında veya sandıklarda zulalanmış.
Hazırda yalnızca gelmeyi bekleyen.
Süsler var üzerinde, sanki çok uzaklardan gelmiş gibi. Her yerden de koku var. Tarifsiz.

Artık bizim gülmelerimiz de aynı, birbirimize baka baka öğrendik. 
Kimse yeltenmedi aslına bakarsan, doğal olan dedik..iyidir.

Şiir içtik bazı gecelerde, sabahlara dek. Sabah öyle geç olurdu ki, oyun sanardık.
Dakikalar saatlere dönüşürken biz; Edip derdik, Turgut derdik...
Onlara kaldırırdık içi biz dolmuş mısraları, teker teker.
Selamlardık kibarca, saygı masamızın ağır abisiydi hep.
Raconu o keserdi. 
Biz yalnızca uyardık, kafiyesine.

Ertelenmişlikleri anardık,
Vazgeçişleri de. Aklına gelebilecek tüm ince detayları yudum yanı çerez bilirdik.
Tuzları üstünde birikmiş, en makbulünden.
Tutunurken sabahın geldiğini hatırlarım. 
Yok olurduk, gözden kulaktan dudaktan. Ertesine kadar.

"Handan,hamamdan geçtik
Gün ışığındaki hissemize razıydık
Saadetinden geçtik
Ümidine razıydık
Hiçbirini bulamadık
Kendimize hüzünler icadettik
Avunamadık
Yoksa biz...
Biz bu dünyadan değil miydik?"


 b'1602