26 Mayıs 2012 Cumartesi

Der ki :

Yitirdiklerimin mazisi çok kalın. Nereden tutsan orada elinde kalır, kalmaz demene rağmen.
Yutkundukça susuyorum, sustukça kafamı çeviriyorum. Kimseler duymasın diye.

Korkularımın sınırları boyuna değil ancak enine gidiyor bu mevsimde. Durup bakıyorum, bakıyorum, diyorum; "titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime" diye. Kelamlar rakıya karışıyor, "sen ben birer parça, birer lokmayız yalnızca" diyorum, gülümsüyorsun. En azından düşüncesiz farkındalık bile yetiyor, o denli aza kanaatim var. "Hiç değilse".

Konuşmak isteyip konuşamamak, kelimelerin gücünün eskisinden daha yüksek olması ve hepsinin toplamında 3, 5 hatta 10 hamle sonralarının hesabı arasında kaynayıp gitmek.

Yok'sunluk başa bela.
Yok olmak ayrı.


b'2505