2 Aralık 2011 Cuma

Uyku fakiri olmak

Herkes çok mutlu benim adıma.
Mesela en basitinden ellerim ve burnum küçük diye. Büyük şans olduğunu düşünenler var. Olmamasından iyidir diyerek avunabildiğim kadar avunuyorum işte.
Sen de aynısını düşünüyor olabilir misin? Hani gitgide daha çok bakıyorum sana ama ben göremiyorum bir yerlerde bir zamanlarda kırılan birkaç detayın içinde ölmüş de gitmiş gibi. Çok yineliyorum, çok uğraşıyorum. Yakınlaşıyorum, uzaklaşıyorum. Görüntü yok bir türlü. Ses gibi.

Kimi zaman korkularımın yerini umut alıyor evet. Bir anlık dahi olsa buna izin veriyorum.
Ne de olsa benim bileceğim iş değil mi? Benim umudum, benim korkum! Anarşist ruhum vardır az biraz, altlarda kalmış olabilir ama var. Bu yüzden ben direndikçe, ben diklendikçe gülümsüyorsun. Nedenini niçinini bilmeden. Dahası soramadan/sormadan. Hoşuna gittiğinden mi, yapamadığından mı? Bulamadım.
Bazı başka yetilerim daha olsaydı diye düşünüyorum. Sahip olduklarım tatmin edici olabilir ama yetersiz. Her problem için analitik çözümleri itina ile yaratan şu kafam, bazen sonuç ilişkisinde zorlanıyor.
Kimliğimi açıklamaya niyetim yok. Kendimden eminim. Cesaret ancak kazanılacak bir şey olacaksa sarfedilmeli. Yerli yersiz harcamak ahmaklık. Belki çok yerli belki de gerçekten yersiz.
Ben bu kuponları biriktirmek için neler yaptım haberin yok. Duysan, kıyamazsın.
 Neyin neye ait olduğunu bile idrak edemiyorum bazen. Yönergeleri izleyip yolda gördüğüm minik taşlarla mutlu olma sanatı'nı yaşatıyorum yalnızca. Son temsilcilerinden biriyim, arkama baktığımda gölgem bile yok. Ne kadar rahatlatıcı ve huzurlu.

Bilmem farkında mısın; ya da farkına varmaya niyetin var mı ama,
Senin kafiyelerin bu kadar uyumlu oldu mu hiç?
Hani hiç zorlamasız, hiç gücenmesiz, hiç beklentisiz?
Bu kadar güzel harfler nasıl olur da yanyana gelir? hiç aklına geldi mi?
Tanrı'nın bir lütfu veya tesadüfler zinciri olarak mı düşünüyorsun?
Düşünüyorsan şayet?





b'0112

3 yorum:

  1. Elbette düşünüyorum. Ama kaşlarım hep çatık nedense. Kaşlarım güzelliğin farkına hep en geç varıyor. O zaman da çok geç oluyor. Kafiyeler ışık açılınca kaçışan karafatmalar gibi ortadan kayboluyor. Bazen senin anımsatmanı bekliyorum, bazense sessizce onları taklit ediyorum.

    YanıtlaSil
  2. Ya sen, ya öteki belki tam da bizzat kendim sebep. Olduğu gibi kabulleniyorum, elimden başkası gelmiyor ne yazık ki.

    YanıtlaSil
  3. Boşver. Ne fark eder...

    YanıtlaSil