27 Şubat 2011 Pazar

Evet, doğru.


İnsanları kırmaktan nefret ediyorum.
Farkına varmadan demek yalan ve yanlış. Elimde olmadan demek bir o kadar zavallı bir deyim ama gerçek bu. Sanki gırtlağıma yapışıyorlarmış gibi aniden gözümden çıkan alev, ağzımdan dökülen haksız kelimelerle birleşiyor ve karşımdaki şahsın ifadesine tanık oluyorum. Bir anda.
Ve son kelimeyi söylerken hayır! diyorum kendime. Ama dilimden çoktan çıkmış, o'nun beynine iletilmiş bile. Herşey bir anlık.
Absorbe edebilmek mümkün olamayabiliyor kimi zamanlarda. Soğuramıyorum. İkili ya da çoklu ilişkiler olsun, hepsinde bu böyle.
İstemeden kırdım, üzdüm ve bu sebepten girdin rüyama dün gece. Üzerinden vakit geçse bile savunmamı sunamadım ya, ondan. Biliyorum, hep bir cevabı olmasına gerek yok bazı şeylerin bazen kendiliğinden belirir cümlenin içinden. Ah şu peşin hükümler, ah! Atomu parçalamaktan çok daha güç evet, ortadan kaldırmak ancak insan beyninin gücü burada çıkıyor oraya işte. İstemiyor ortadan kaldırmayı! Onunla yaşamaya devam etmeli..kendince!

"Yapabileceğim bir şey yoktu işte" türünde cümleleri sarfederek hafiflemek işime geliyor. Omuzlarım ağır, omuzlarım yüklü. Bir parmak dahi kaldıracak takati yok.
Hiç değilse biraz güneş..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder